İki Kitap

Bizi şekillendiren kitaplar vardır. Bazen, hayatımızın öyle bir döneminde, öyle bir kitap çıkar ki karşımıza, alır ruhumuzu, “oluş”umuzu evirir çevirir, eksiltir, ekler ve geri yerine bırakır. Artık eskisi gibi biri değilizdir ve geriye dönüş yoktur.

Farklı yaşlarımızda, farklı dönemlerimizde, farklı kitaplar böyle mıhlar bizi. Bazısı sinsi sinsi, fark ettirmeden, çaktırmadan ulaşır emeline,  bazı göz göre göre, hatta ağzımıza vura vura değiştirir içimizde bir şeyleri.

Daha önce, burada da yazmış olabilirim, başka yerlerde söylediğime eminim; ama lisede beni değiştirdiğini bildiğim bir kitap var. J. D. Salinger’ın “Çavdar Tarlasında Çocuklar”ı. Lise 2’de beni aldı, evirdi çevirdi yerime oturttu.

Dedim ya, bunu daha önce söyledim. Bunun hakkında kaç kez konuştum. Salinger sevgim hakkında, onun öykülerindeki ustalığı konusunda biraz daha konuşmak istersem, ayrı bir yazı da yazabilirim; ama bugün öylece otururken Kırmızı Saçlı Kız’ın hatırlattığı bir film, beni şekillendiren diğer kitabı bir anda aklıma düşürüverdi. Ve galiba (emin değilim; ama muhtemelen) tüm ortaokul ve lise hayatım boyunca, kişiliğimi doğrudan şekillendirdiğine inandığım sadece 2 kitap var.

İkincisi, Ölü Ozanlar Derneği. Filmi değil, aynı yıl çıkan ve senaryodan hikayeleştirilen kitabı. Bu kitapla ilgili aklımda kalan en keskin anı, bana “melankoli”yi nasıl öğrettiği. Daha doğrusu, bir kitabın akışında nasıl kötü olayların gerçekleşebileceği, nasıl kötü bir olayla bitebileceği ve buna rağmen sizi kendine küstürmeyebileceğini göstermesiydi. Bir hikayenin sizi emniyetli bir şekilde üzüntüye sarıp, güvenli bir şekilde o üzüntüyü, matemi, yası, kızgınlığı, kırgınlığı, hüsranı yaşatıp aynı güven ve emniyetle sizi olduğunuz yere geri bırakabileceğini görmüş ve büyülenmiştim.

Hem hikayelerin, hem de insanların nelere kadir olduğuna dair pek çok şey öğretti bu kitap bana… Tıpkı Çavdar Tarlasında Çocuklar gibi.

Böyle yani. Hemen düşününce iki kitap. Bana neyi öğrettiği, neye devşirdiğini söyleyebileceğim iki devasa, küçük kitap. Tabii bu o dönem için, daha önce, daha sonra beni değiştirdiğine emin olduğum başka kitaplar da var; ama muhtemelen onlar da başka yazıların konusu.

Reklam

Yazar: Orçun CAN

I write and read and shoot and watch - in reverse order.. // Yazıyorum, okuyorum, çekiyorum, izliyorum.. ama ters sırayla..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: