Yılın son çeyreği her zaman için ayrı keyif vermiştir bana. Doğumgünümün, cadılar bayramının, noel neşesinin, soğuyan havayla birlikte dünyaya çöken yeni renk tonlarının yanı sıra, keyiflenmemin bir sebebi de Kasım aylarıdır sanırım. Zira Kasım, yazma ayıdır.
NaNoWriMo, yani National Novel Writing Month (Ulusal Roman Yazma Ayı), ABD’de başlayan, ancak özellikle son birkaç yılda tüm dünyaya yayılan bir uygulama. Amaç çok basit. Kasım ayında 50 bin sözcük yazmaya çalışıyorsunuz. Belki de severek kitaplarını okuduğunuz pek çok yazar, zamanında bu çılgınlığa katılmış, hatta hala katılıyor olabilir. Ülkemizde MonoKL Yayınları’ndan Silo serisi çıkan Hugh Howey bunlardan biri.
Elbette buradaki asıl amaç insanın kendini yazmaya zorlaması. Ben de bu yüzden bu sene ilk kez ciddi olarak bulaşmaya karar verdim. Hedefim 40 bin sözcük (Türkçe’de ekler sözcüğe eklenmeli olduğundan İngilizce’ye oranla aynı metinde çok daha az sözcük kullanılıyor. İngilizce metinlerde kullanılan sözcük sayısı Türkçe’ye göre yaklaşık 1.3 kat daha fazla). Bunun içinde Yeryüzüne Bakan Teleskop’u bitirmek de giriyor, başka öyküler ve ayrıca kurgu dışı bazı metinlerimi tamamlamak da. Hatta ilk günün şerefine, biraz da kendimi şımartmak adına şu an tane tane sözcüklerle donattığım bu yazıyı bile ekleyebilirim.
Şu anda 185 olmuş. Kaldı 39815. Hadi bakalım.